Tazminat Hukuku
Borç ilişkisinin kaynaklarından biri olan haksız fiiller, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi ve devamında düzenlenmiştir. Kanunun 49. maddesine göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür”. Bu tanımla haksız fiili ve ona bağlanan sonucu belirleyen kanun, tazminat hukukunun kapısını açmıştır. Trafik kazaları, iş kazaları, sağlık uygulamalarından doğan zararlar(malpraktis) ve kişinin maddi ve manevi varlığında zarara sebep olan sayısız çeşit olay sonucunda tazminat davaları doğmaktadır.
Tazminat alanında en çok karşılaşılan davalardan biri iş kazalarından doğan maddi ve manevi tazminat davalarıdır. Hukuk sistemimiz, sektörüne göre değişen seviyelerde tehlike altında çalışan işçilerin sağlıklarını ve vücut bütünlüklerini korumak için iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı altında çeşitli kurallar getirmiştir. Bu kurallar çalışma yaşamının tehlikelerine karşı işverenlere ve işçilere çeşitli yükümlülükler getirmiştir. İş güvenliği uygulamalarının maliyetleri yükseltmesi, çalışma temposunu yavaşlatması ya da yeterince önemsenmemesi gibi gerekçelerle iş güvenliği yükümlülükleri ihlal edilmekte ve işçiler iş kazaları geçirmektedir. Bu kazalar işçilerde kalıcı olarak çalışma gücü kaybına neden olabildiği gibi bazen hayatlarını kaybetmelerine de sebep olabilmektedir. İşçilerin çalışma gücü kaybı nedeniyle uğradıkları zararların tazmini, ya da hayatını kaybeden işçilerin yakınlarının destekten yoksunlukları nedeniyle uğradıkları zararların tazmini için iş kazasından kaynaklanan tazminat davaları açılmaktadır.
Otomotiv sektöründeki gelişmeler ve günlük hayattaki artan ihtiyaçlar kara ulaşımında önü alınamaz bir genişlemeye neden olmuş, bu durum da her ün onlarca insanın trafik kazalarında hayatlarını kaybetmelerine, sakat kalmalarına ya da bedensel olmayan maddi zararlara uğramalarına neden olmuştur. 6047 sayılı Karayolları Trafik kanununda düzenlenen kurallara uymayarak kusuruyla trafik kazasına neden olan kişiler sakat kalan insanların uğradıkları maddi zararları, hayatını kaybeden insanların yakınlarının destekten yoksunlukları nedeniyle uğradıkları zararları ya da araçlara verdikleri zararlar nedeniyle doğan maddi zararları tazmin etmek durumundadırlar. Zarara uğrayan kişiler uğradıkları zararları kazada kusuru bulunan kişilere, ya da bu kişilerin halefi olan sigorta şirketlerine karşı tazminat davası açarak talep etmek durumundadırlar.
Her ne kadar sıklıkla karşılaşılan tazminat davalarına örnek olarak iş kazaları ve trafik kazaları sayılmış olsa da tazminat davalarına sayısız örnek verilebilir. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’na aykırı olarak kişilere hukuki danışmanlık ve dava takibi hizmeti verdiğini iddia eden, zarara uğrayan kişilerin bilgilerini hukuka aykırı yollardan elde ederek haksız kazanç elde etmeye çalışan şirketler, iş takipçileri ve arzuhalcilerin büyük hak kayıplarına sebebiyet verdiklerine uygulamada sıklıkla rastlanmaktadır. Haksız fiil sonucu zarara uğramış ya da haksız fiil sonucu bir zarara sebebiyet verdiği iddiasıyla karşılaşan kişilerin tazminat davalarında hak kaybına uğramamaları için profesyonel hukuki destek almaları gerekmektedir. Dalkılıç & Ekici Avukatlık Bürosu, tazminat hukukundaki bilgi birikimi ve disiplini ile çalışmalarını sürdürmektedir.